İstanbul Tıp Fakültesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik İmmunoloji Bilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayper Somer, bu sonbahar ve kışın geçen yılkinden daha sıkıntı geçeceğini söyleyerek “Çünkü yazımız çok makûs geçti. Bahar ve yaz ayları çok çok makus geçti. Bu yalnızca Covid-19 yüzünden değil, öteki virüsler de hiç görmediğimiz kadar etkin oldular. O yüzden de bütün epidemiyologlar, araştırmacılar, enfeksiyon hastalıkları uzmanları da çocuklar için bilhassa bu kışın çok güç geçeceğini söylüyor” dedi.
DHA’nın haberine nazaran, geçtiğimiz yıl yaz mevsiminde yalnızca koronavirüsle uğraştıklarını, öbür enfeksiyonların tek tük görüldüğünü anlatan Prof. Dr. Somer, “Mevsimsel ishaller görülüyordu ortada. Virüslerin bu türlü bir özelliği vardır, ölümcüllükleri azalıp yayılımı artınca, başka virüsler de tekrar ortaya çıkmaya başlar. Biz bu sene yazın, olağanda sonbahar ve kış mevsimde görmeyi beklediğimiz birçok virüs hastalığı ile uğraştık. Evvel nezleye neden olan rinovirüs çok fazla gördük ki çok ağır hadiseler geliyordu. Bu servis bronşiolit ya da zatürre gibisi hastalarla dolmuştu. Küçücük bebekler, yeni doğan periyodundaki bir haftalık, bir aylık bebekleri yatırdık. Kimilerini teneffüs makinasına bağladık, ağır bakımda takip ettik. Gerisinden diğer virüsler çıktı; ortada tek tük koronavirüs çıktığı da oldu. Temmuz Ağustos’ta ise tüm Türkiye ile birlikte koronavirüs hadiseleri da arttı. Lakin koronavirüsler başkalarından farklı olarak daha hafif seyrediyor. Şu anda sıkıntımız daha çok parainfluenza tip 1 dediğimiz bir virüs. Geçen hafta servisin yarısı parainfluenza hadiseleriyle doluydu. Bu da havlar usulde öksürükle seyreden, krup dediğimiz larenjite yol açıyor. Lakin akciğere de inebiliyor ve ağır seyredebiliyor. Allah’tan ölümcül değil” diye konuştu.
‘İSHALLER MAYISTAN BERİ KESİLMEDİ’
İshallerin yaz mevsimini de aşarak hala devam ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Somer, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Tüm virüslerle birlikte ishal virüsleri de artış gösterdi. Yazın beklenir lakin çok fazla ateşli ve ağır durumda hastalar geldi. Hala da geliyorlar. Mayıs ayından beri hiç kesilmedi ateşli ishal hastalıkları. Onların da etkenlerini saptamaya çalışıyoruz, rotavirüs var, adenovirüs var çoğunlukla. Saptanamayan birçok virüs daha var alışılmış. Bir de ateşli teneffüs yolu enfeksiyonları da çok fazla, zatürre hadiseleri geçen sene yaza nazaran çok arttı. Olağanda tifo ve paratifo üzere hastalıklar görüldü, bu sene onlar da fazla yok. Bu yıl bu virüs enfeksiyonları çok fazla. Artık yağışların artması ve havanın da soğuması ile bir arada kapalı alanlara daha fazla geçiş yapılacak. Bütün teneffüs yolu enfeksiyonları ile birlikte koronavirüs olaylarında da artış olacaktır”
‘BU YIL GRİP SALGINI DA ERKEN BAŞLAYABİLİR’
Okullarda maske kullanımının kaldırılmasıyla yalnızca koronavirüs değil, başka virüs enfeksiyonları açısından da çocukların tehlikeye girdiğine işaret eden Prof. Dr. Ayper, kelamlarını şöyle noktaladı: “Bence daha fazla çocuğumuz hastalanacak bu kış, o denli görünüyor. Türkiye’de ekseriyetle Aralık ayında başlar influenza salgını. 2 yıl hiç görülmedi. Lakin bu yıl öbür virüslerle birlikte influenzanın da erken hareket etme riski var. O yüzden de grip aşısını bilhassa riskli kümedeki çocuklara kesinlikle öneriyoruz. Parainfluenza ve öteki virüslerin de zati olağan mevsimleri olacak sonbahar kış; münasebetiyle çok virüslü günler bizi bekliyor. O nedenle hasta çocukların okula gönderilmemesi, bilhassa ateşi olan öksüren, hatta burnu akan çocukların bile öncelikle meskende birkaç gün takip edilmesi gerekiyor. Kötüleşirse de doktora götürülmesi. Nitekim bulaşıcı hastalığı yoksa okula göndermek gerekli. Maske diyeceğim fakat çok sıkıntı görünüyor. Biz bütün hastane, kalabalık yerlerde hala maskemizi takıyoruz. Okul da kalabalık bir yer. Aslında maske takılması çok uygun olur. Çocukların beslenmelerine dikkat edilmesi, hekim önerisi ile kullanılabilecek vitamin destekleri ve çok güzel uyuması da kıymetli. Öğretmenlerin de uyanık olması gerekiyor. Hasta çocuk saptandığında kesinlikle en kısa vakitte başkalarından ayırıp hastaneye yahut konutuna yönlendirmeli. Bir de doğal aslında mümkünse sınıfta çocukların oturma aralarını artırmak. Ayrıyeten hava soğuk olsa dahi sınıfların sık sık havalandırılması da kıymetli.” (HABER MERKEZİ)