İYİ Parti İstanbul Vilayet Lideri Buğra Kavuncu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen mahpus ve siyasi yasak hakkında, “Ekrem İmamoğlu’nu belediyen alıp kayyum atama ihtimalleri çok yüksek” dedi. Kavuncu, kayyum atanma ihtimaline ait, “sürecin hızlandırıldığını” söyledi.
Kavuncu bugün, İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah programına katıldı.
Kavuncu, programda, İBB’ye kayyım atanabileceği tezlerine ait, “Ekrem İmamoğlu’nu belediyen alıp kayyum atama ihtimalleri çok yüksek. Özür dilerim kimseyi ümitsizliğe sevk etmek istemem fakat olmaz dediklerimiz oldu. Bu mahkemenin bu türlü sonuçlanacağına da ihtimal vermezdim o da oldu. Görünen o ki süreç hızlandırılıyor” dedi.
İçişleri Bakanı’nın fevkalâde hal durumunda elde ettiği yetkilere dikkati çeken Kavuncu, “2022 Temmuz sonuna kadar terörle alakalı gördüğü rastgele bir kişiyi belediyelerden motamot alabiliyor. Neden kullanmadı bu hakkı? Hasebiyle panik halinde, ne yaptığını bilmeyen bir irade maalesef bunu da yapabilir” diye konuştu.
“Ahmak sözünün bir örneği yok”
İmamoğlu davasında gerekçeli kararın beklenmeyen bir hızla açıklanmasıyla yargının siyasete müdahalesinin ortaya çıktığını söz eden Kavuncu, şöyle devam etti:
“Burada açıkça yargının siyasete müdahalesini görüyoruz. Ben, bütün mahkemelere katıldım. Birinci atanan hâkimi de gördüm. İkinci mahkemeden sonra o hâkimin yerinden alındığını yerine öbür bir hâkim atandığına şahit oldum. Sonrasında o hâkimin AKP yöneticileriyle ilçe teşkilatlarıyla uzunluk boy fotoğraflarını gördük ve süreci yakından takip ettik. Dün de mesela çok süratli bir halde gerekçeli karar açıklandı yani gerekçeli kararın bu kadar süratli açıklandığı çok az görülmüştür. Demek ki bir süratlendirme var. Gerekçeli karara bakıyorsunuz, ahmak sözünün bir örneği yok. Üzüldüğüm nokta şu, 49 yaşındayım ben İçişleri Bakanları daima şöyle olurdu; ağır, en az konuşan, çok gerektiği vakit konuşandı. Ayda bir defa konuşurdu ya da yılda beş kez konuşurdu. Ağır, az ve net konuşurdu. Zira o kadar kritik bir misyondaydı. Üslup, hal yaklaşım.”