Batuhan SERİM – Ali Selim YAMANLI/SÖZCÜ
İstanbul Tabip Odası, mesleksel bağımsızlık ve hür meslek hakkı için, İstanbul Kadıköy İskele Meydanı’nda “Büyük Doktor Buluşması” düzenledi. Aksiyona çok sayıda sıhhat meslek örgütü dayanak verdi.
Ortak açıklamayı İstanbul Tabip Odası Özel Hekimlik Komitesi Üyesi Dr. Güray Kılıç okudu. TTB İstanbul Odası Başkanı Nergis Erdoğan, TTB 2. Lideri Ali İhsan Ökten ve Muayenehane Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Murat Emanetoğlu da konuşmacılar ortasında yer aldı.
Beyaz önlüklerini giyerek meydanı dolduran tabipler, “Tüm tabiplerin mesleksel bağımsızlığını, özgür meslek hakkımızı, hastalarımızın tabip seçme özgürlüğünü, tıp öğrencilerinin ve tıp mesleğini seçecek olan gelecek kuşakların mesleksel bağımsızlığına sahip çıkmak ve sesimizi duymayanlara/duymak istemeyenlere her şeye karşın burada ve bu topraklarda hekimlik yapmaya devam edeceğimizi bir defa daha bildirmek için buradayız” vurgusu yaptı.
Ortak açıklamayı okuyan İstanbul Tabip Odası Özel Hekimlik Kurulu Üyesi Dr. Güray Kılıç, Sağlık Bakanlığı’nın, 6 Ekim 2022 tarihinde yaptığı yönetmelik değişiklikleri ile tabiplerin mesleksel bağımsızlığına ve özgür meslek hakkına bir “saldırı” gerçekleştirdiğini lisana getirdi.
Bu düzenlemeye nazaran 7 Ocak 2023 tarihinden itibaren özgür meslek hakkını kullanan tabiplerin özel sıhhat kuruluşlarıyla mukaveleleri yoksa hastalarının tedavilerini yarıda kesmek zorunda kalacağını ve bir daha da hastalarına bakamayacaklarını belirten Kılıç, bu kuruluşlarla lakin çok az sayıda doktorun mukavele yapabileceğini söyledi.
Bu nedenle açtıkları davalar ve yapılan etkinlikler üzerine 7 Ocak 2023 tarihinde yönetmeliklerin yine değiştirildiğini belirten Kılıç, “Buna nazaran; tüm tabipler için yalnızca bir hastane ile yıllık mukavele yapılması şartı motamot korunmuş olup yalnızca belirli şartlarda vilayet sıhhat müdürlüklerinin müsaadesi ile ameliyatların mukavele dışı hastanede yapılabilmesine müsaade verilmiştir” dedi.
“KALKMIŞ ÜZERE GÖSTERİLMEK İSTENSE DE…”
Kılıç’ın tabipler ismine okuduğu ortak açıklama, şöyle devam etti:
“Halen muayenehaneleri olan doktorlar ve 60 yaş üstü doktorlar için özel hastane ve tıp merkezlerinin toplam takım sayıları üzerinden getirilen kısıtlamanın kalkmış üzere gösterilmek istense de hali hazırda muayenehaneleri olanlara branş bazında takımlı tabip sayısı üzerinden getirilen kısıtlamanın devam etmesi nedeniyle, yeniden az sayıda tabip kontrat yapabilecektir. 60 yaş üstü tabipleri için branş kimi takım kısıtlaması şartı kelam konusu değildir.
“BU HÜCUM BİREBİR VAKİTTE TIP ÖĞRENCİLERİNE DE YÖNELİK”
Yeni muayenehane açacak olan 60 yaş altı doktorlar için ise 6 Ekim Yönetmeliği’ndeki tüm kısıtlamalar motamot devam etmektedir.
Sözleşme yapabilen azınlık tabip kümesine ise özel hastanelerce ağır şartlar dayatılmakta, adeta kölelik sistemi getirilmektedir.
Bu taarruz yalnız hür meslek hakkını kullanan tabiplere yönelik değil, tüm tabiplere ve tıp mesleğini tercih eden/edecek olan tıp öğrencilerine de yöneliktir.
“SAĞLIK SERMAYESİNİN İSTEĞİ DOĞRULTUSUNDA…”
Asırlardır hekimlik mesleğinin ve doktorların en doğal hakkı olan hür meslek hakkı, sıhhat sermayesinin isteği doğrultusunda Sağlık Bakanlığı eliyle gasp edilmektedir. 7 Ocak 2023 tarihli yönetmelikler yeni açılacak muayenehaneler tarafından daha da ağırlaşan düzenlemeler öngörmekle, bu durumu apaçık ortaya koymaktadır.
“HAK İHLALLERİNİ GİDERMEDİ”
Bilinmesini isteriz ki dün yapılan düzenleme ile hali hazırda muayenehaneleri olan tabipler ve 60 yaş üstü doktorların yalnızca bir yerde takım sınırlamasından muaf tutulması ve aşikâr şartlarda birtakım ameliyatların istenilen yerde yapılabilmesine sıhhat müdürlüğünün hadise bazında müsaade verilebilecek olması, hak ihlallerini gidermemiştir.
“HASTALARIMIZIN SEÇME HAKKINA DA SALDIRI”
Yine bilinmesini isteriz ki bu düzenlemeler yalnızca tabiplerin haklarını değil, tıpkı vakitte halkımızın ve hastalarımızın özgürce tabibini ve sıhhat kuruluşunu seçme hakkına yönelik de bir taarruzdur.
“OLUMSUZ SONUÇLARA YOL AÇTI”
Ülkemizde 20 yıldır uygulanan Sıhhatte Dönüşüm Programı temel olarak halkın sıhhat hakkına saldırırken tabiplerin mesleksel bağımsızlığını da maksat almıştır. Öncelikle sıhhat sermayesinin çıkarlarını gözeten bu programla ortaya çıkan tablo, hem vatandaşlarımız hem de doktorlar için olumsuz sonuçlara yol açmıştır.
“MÜTEAHHİTLERİN ÇIKARLARI KOLLANIYOR”
Bağımsız olarak çalışan doktorlara yönelik iktidarın bu son saldırısı olan bu yönetmeliklerle memleketler arası sermaye ile bütünleşmiş özel ‘zincir’ hastaneleri ve şimdiden karadelik haline gelmiş kent hastanelerinin sahibi olan müteahhitlerin çıkarları kollanmaktadır.
“HASTALARIN VE DOKTORLARIN HAKKI KORUNMALI”
Oysa kamunun faydasını gözetmesi gereken Sağlık Bakanlığı, hekimlerin mesleki bağımsızlığına ve hür meslek hakkına karşı sıhhat sermayesi güdümünde taarruz yapmak yerine hastaların ve tabiplerin haklarını korumalıdır.
“27 ARALIK’TA BASIN AÇIKLAMAMIZ ENGELLENDİ”
Kendisi de bir özel hastane zincirinin eski sahibi olan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı 18 Ekim’de Sıhhat Müdürlükleri ve Sağlık Bakanlığı önünde yaptığımız basın açıklamalarında uyardık, lakin sesimizi duymadı; 27 Aralık’ta eski sahibi olduğu Medipol Hastanesi’nin önünden uyarmak istedik, lakin bu defa biz doktorlar güvenlik güçlerinin ağır baskısına maruz kaldık ve anayasal hakkımız olan basın açıklaması yapmamız engellendi.
KADIKÖY’DEN SIHHAT BAKANLIĞI’NA SESLENDİLER
Bugün burada yer alan Türk Tabipleri Birliği, İstanbul Tabip Odası, Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu, uzmanlık dernekleri ve öteki dernekler olarak meslektaşlarımızla, çalışanlarımızla, hastalarımızla ve halkımızla birlikte hekimlik mesleğinin ve tüm tabiplerin en temel hakkı olan mesleğin bağımsız icra hakkını ve hastalarımızın tabip seçme özgürlüğünü sonuna kadar savunacağımızı bir kere daha yineliyoruz.
Sağlık Bakanlığı’na bir sefer de Kadıköy meydanından sesleniyor ve talep ediyoruz:
Hastaların doktorunu ve sıhhat kuruluşunu seçme ve burada tedavi olabilme haklarını kısıtlayan,
Serbest tabiplerin özel hastanelerde ameliyat ve teşebbüs yapmalarını engelleyen,
Anayasal garanti altındaki haklarımıza ve Rekabet Kanunu’na muhalif olan,
Hekimlerin mesleksel bağımsızlığını ve hür meslek hakkını ellerinden alan,
Sağlık alanında nitelikli iş gücü göçüne sebep olacak olan,
Hiçbir kamu faydası içermediği üzere Anayasa’ya, kanunlara ve hukukun temel unsurlarına de ters olan, 6 Ekim ve 7 Ocak Yönetmelik değişiklikleri ivedilikle geri çekilmelidir.”