Avustralyalı bilim insanları, löseminin bir çeşidi için yeni tedaviler geliştirmede büyük bir ilerleme kaydettiler.
Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden (ANU) ve Peter MacCallum Kanser Merkezi’nden araştırmacılar, agresif bir kan kanseri olan akut miyeloid löseminin (AML), kendisini tesirli bir formda bağışıklık sistem tarafından görülmez hale getirebildiğini keşfettiler.
Kanser hücreleri, MHC sınıf II olarak bilinen bir proteini engelleyerek, tespit edilmekten ve bağışıklık sisteminin gayretinden kaçınabiliyor.
Araştırma grubu, proteini tekrar aktive etme ve bağışıklık sisteminin AML’yi tespit edip ortadan kaldırmasını sağlayan ilaçlar geliştirme konusunda optimistliğini koruyor. Araştırmanın kıdemli muharriri Marian Burr, bir basın açıklamasında, “En yeni CRISPR gen düzenleme teknolojisini kullanarak, CtBP kompleksi ismi verilen makul bir protein kümesinin AML ve başka kanserlerde MHC sınıf II’nin devreden çıkarılmasından sorumlu olduğunu tespit edebildik” dedi.
Burr şöyle devam etti: “Daha da değerlisi, makul ilaçlar kullanılarak CtBP kompleksinin engellenmesinin MHC sınıf II seviyelerini eski haline getirdiğini ve bağışıklık sistemi hücrelerinin tümör hücrelerini yok etme yeteneğini artırdığını tespit ettik” Her yıl yaklaşık 900 Avustralyalıya AML teşhisi konuyor.
Hastalık en sık 60 yaş ve üzeri bireylerde görülüyor ve teşhis konulduktan sonraki beş yıl içinde yetişkin hastaların yüzde 70’inden fazlası hayatını yitiriyor. Şu anda, AML için en tesirli seçenek kemik iliği nakli fakat bu operasyondan geçen hastaların yaklaşık 50’sinde hastalık nüksediyor. Burr, bulguların öbür kanserli hastaların tedavisine de yardımcı olabileceğini söyledi. Burr “Kanser immünoterapileri birçok farklı kanser tipinde son derece tesirli oldu, lakin tedaviye direnç birtakım hastalar için temel sorun olmaya devam ediyor” dedi ve şöyle devam etti:
“Bu çalışmanın, bilhassa agresif kanser cinsleri için immünoterapinin aktifliğini artırmaya yardımcı olacağını umuyoruz.”