Adana’da 2013 yılında evlendiği eşi Hasan Karabulut’u(33) şiddet gördüğü ve fuhşa sürüklendiği gerekçesiyle tabancayla öldüren Çilem Doğan,‘ağırlaştırılmış müebbet’ hapis cezası istemiyle yargılandığı mahkemede, ‘tahrik ve iyi hal indirimi’ ile 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Doğan’ın avukatı, müvekkilinin uygun görülecek adli kontrol tedbirleriyle tahliyesi için talepte bulundu. Mahkeme heyeti, Çilem Doğan’ı 20 Haziran 2016’da 50 bin TL kefaletle tahliye etti. Dava ise Yargıtay’a gönderildi. 5 yılın ardından geçen ay Doğan’ın 15 yıl hapis cezası, Yargıtay tarafından onandı. Kararla birlikte Doğan, yeniden cezaevine gireceği günü beklemeye başladı. 
Cezasının onaylanmasının ardından Çilem Doğan, avukatı aracılığıyla karar hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na itirazda bulundu. Doğan’ın avukatı, itiraz dilekçesini sunduklarını ve olumlu cevap alacaklarına inandıklarını belirtti. 
Yaşadıklarına tüm Türkiye’nin şahit olduğunu dile getiren Doğan, “Meşru müdafaa hakkı önemli bir haktır. Benim durumum buna uyuyor. Fakat Yargıtay bunu uygulamadı. Her gün benim gibi kendini savunmaya çalışan kadınlar ölüyor. Bu karar bana ‘neden ölmedin, kendini savunmamalıydın’ mesajı veriyor. Yaşadıklarım hastane raporları, şikayet dilekçeleriyle belgelenmiştir. Buna rağmen olay, doğrudan ‘adam öldürdüm’ gibi ele alınmıştır. Davamın haklılığına güveniyor ve adaletin yeniden tecelli edeceği yönünde umudumu koruyorum” şeklinde konuştu.
Cezasının onaylanmasının ardından Çilem Doğan, avukatı aracılığıyla karar hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na itirazda bulundu. Doğan’ın avukatı, itiraz dilekçesini sunduklarını ve olumlu cevap alacaklarına inandıklarını belirtti. Yaşadıklarına tüm Türkiye’nin şahit olduğunu dile getiren Doğan, “Meşru müdafaa hakkı önemli bir haktır. Benim durumum buna uyuyor. Fakat Yargıtay bunu uygulamadı. Her gün benim gibi kendini savunmaya çalışan kadınlar ölüyor. Bu karar bana ‘neden ölmedin, kendini savunmamalıydın’ mesajı veriyor. Yaşadıklarım hastane raporları, şikayet dilekçeleriyle belgelenmiştir. Buna rağmen olay, doğrudan ‘adam öldürdüm’ gibi ele alınmıştır. Davamın haklılığına güveniyor ve adaletin yeniden tecelli edeceği yönünde umudumu koruyorum” şeklinde konuştu.
