Hidrojen yakıtlı araçlar, tıpkı elektrikli araçlar gibi gücünü elektrikten alıyor. Ancak hidrojenli araçların içerisinde herhangi bir batarya yok. Bu araçlar, elektrik enerjisini içerisinde bulunan hidrojenden elde ediyor. Benzin ve dizel gibi fosil yakıtların yerine hidrojen kullanmak, karbondioksit gazı oranını düşürebilmek için en iyi çözüm yöntemlerinden biri. Bu nedenle bazı üreticiler, bu teknolojiyi daha geliştirmek için çalışıyor. Hidrojen yakıtının maliyetli olması ve gerekli yakıt istasyonlarının fazla olmaması, bu teknolojinin önündeki en büyük engellerden ikisi. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Brüksel’de düzenlenen Avrupa Hidrojen Haftası programının açılışında konuştu. Temiz hidrojenin gelecekte iklim dostu bir ekonomiye dönüşümde merkezi rol oynayacağını belirten von der Leyen, bu yıl dünya çapında açıklanan temiz hidrojen projelerinin yarıdan fazlasının Avrupa’da olduğunu ifade etti. 
Von der Leyen, temiz hidrojenin şimdiden ekonomilerin karbonsuzlaşmasına katkı sağladığına işaret ederek, “Temiz hidrojen ekonomik açıdan rekabetçi olmaya başlıyor. Doğal gaz fiyatlarında gördüğümüz mevcut artış nedeniyle günümüzde yeşil hidrojen, gri hidrojenden bile daha ucuz olabilir.” diye konuştu. AB’nin 2030 yılına kadar yeşil hidrojen üretiminin kilogram maliyetini 1,8 euronun altına indirmeyi hedeflediğini söyleyen von der Leyen, bu nedenle temiz hidrojen üretimini artırmak ve kullanımını genişletmek istediklerini vurguladı. Von der Leyen, günümüzde temiz teknolojilerinin hızla gerçekleştiğine dikkati çekerek, hidrojen yakıtlı ilk uçakların gelecek 10 yılda kullanımda olabileceğini anlattı. 
Hidrojen enerjisi, doğada bileşikler halinde bulunan hidrojenin dönüştürülmesiyle elde edilen enerji kaynağı olarak tanımlanıyor. Son dönemlerde hidrojen, karbonsuzlaşma hedeflerini gerçekleştirmek için kullanılacak enerji alternatiflerinden biri olarak görülüyor. Hidrojen enerjisi farklı renklerle temsil edilen bir üretim sürecine sahip. Fosil yakıtlarla üretilen gri hidrojen, yenilenebilir enerji ile elde edilen ise yeşil hidrojen olarak sınıflandırılıyor.
Von der Leyen, temiz hidrojenin şimdiden ekonomilerin karbonsuzlaşmasına katkı sağladığına işaret ederek, “Temiz hidrojen ekonomik açıdan rekabetçi olmaya başlıyor. Doğal gaz fiyatlarında gördüğümüz mevcut artış nedeniyle günümüzde yeşil hidrojen, gri hidrojenden bile daha ucuz olabilir.” diye konuştu. AB’nin 2030 yılına kadar yeşil hidrojen üretiminin kilogram maliyetini 1,8 euronun altına indirmeyi hedeflediğini söyleyen von der Leyen, bu nedenle temiz hidrojen üretimini artırmak ve kullanımını genişletmek istediklerini vurguladı. Von der Leyen, günümüzde temiz teknolojilerinin hızla gerçekleştiğine dikkati çekerek, hidrojen yakıtlı ilk uçakların gelecek 10 yılda kullanımda olabileceğini anlattı. Hidrojen enerjisi, doğada bileşikler halinde bulunan hidrojenin dönüştürülmesiyle elde edilen enerji kaynağı olarak tanımlanıyor. Son dönemlerde hidrojen, karbonsuzlaşma hedeflerini gerçekleştirmek için kullanılacak enerji alternatiflerinden biri olarak görülüyor. Hidrojen enerjisi farklı renklerle temsil edilen bir üretim sürecine sahip. Fosil yakıtlarla üretilen gri hidrojen, yenilenebilir enerji ile elde edilen ise yeşil hidrojen olarak sınıflandırılıyor.